Kıyafetsiz Muhterisler; Duygular ve Paylaşımsızlık Üzerine Bir Yansıma



Günümüz Türkiye’sinde işsizlik, paylaşımsızlık ve toplumsal kutuplaşma gibi sorunlar, bireylerin duygusal dünyasında derin yaralar açıyor. Bu durum, adeta “Kıyafetsiz Muhteris” kavramıyla ifade edilebilecek bir ruh halini yansıtıyor. Kıyafetsiz Muhteris, varlığını göstermeye çalışan, ancak somut bir dayanağı olmayan bir iddiayı temsil eder. Bu kavram üzerinden, işsizlik ve ekonomik eşitsizliklerin bireysel ve toplumsal duygulara etkisini inceleyebiliriz.


Nörobilimci Jaak Panksepp’in duygusal sistemleri, bu soruna ışık tutan bir çerçeve sunuyor. Panksepp, yedi temel duygu sistemi tanımladı: SEEKING (arayış), FEAR (korku), RAGE (öfke), LUST (cinsel dürtü), CARE (şefkat), PANIC/GRIEF (kayıp acısı), ve PLAY (oyun). Özellikle SEEKING sistemi, bireyin yenilik arayışı, başarı elde etme isteği ve yaşamını anlamlandırma çabasını temsil eder. Ancak, Türkiye’de artan işsizlik ve sosyal eşitsizlikler, SEEKING sisteminin sağlıklı işleyişini engelleyerek bireyleri hayal kırıklığına ve öfkeye sürüklüyor.


İşsizlik, bireylerin yalnızca ekonomik değil, duygusal ihtiyaçlarını da karşılayamamasına yol açar. İş, bireylerin hayatını anlamlandırdığı, topluma katkı sağladığını hissettiği bir alan olduğu için, bu eksiklik CARE ve PLAY sistemlerinde de bir kopukluk yaratır. Örneğin, şefkat ve oyun, toplumun dayanışma ve birliktelik duygusunu besler. Ancak işsizlik ve ekonomik adaletsizlik, bireyleri içe kapanmaya ve rekabetin acımasız bir biçimde hissedildiği bir sosyal çevrede yalnızlaşmaya iter.


Bu bağlamda Kıyafetsiz Muhteris, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde bir “hak iddiası” krizini temsil ediyor. Bireyler, Panksepp’in RAGE sistemiyle uyumlu bir şekilde, hak ettikleri fırsatlara ulaşamadıklarında öfke hissederler. Bu öfke, bazen kendine, bazen de topluma yönelir. Toplumsal bağların zayıfladığı, paylaşımın giderek azaldığı bir çevrede, SEEKING sistemi yerini FEAR ve PANIC/GRIEF sistemlerine bırakır.


Bu döngüyü kırmak için duygusal bir dönüşüm gereklidir. Toplumun CARE (şefkat) sistemini yeniden inşa etmesi, oyun ve paylaşımın ön planda olduğu sosyal mekanizmalar yaratması önemlidir. Dayanışma ekonomileri, topluluk tabanlı iş modelleri ve sosyal yardımlaşma kültürü, hem bireylerin SEEKING sistemini destekleyecek hem de toplumsal bağları güçlendirecektir.

Kıyafetsiz Muhteris, günümüz Türkiye’sinde yalnızca bir bireysel varoluş mücadelesini değil, aynı zamanda toplumsal bir empati yoksunluğunu simgeliyor. Ancak Panksepp’in duygusal sistemleri, bu karanlık tablodan çıkış yollarını da gösteriyor: Daha fazla şefkat, daha fazla paylaşım ve anlamlı bir arayış.


Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *